
KATMANDU 29/10/2016-31/10/2016
Okan ile beraber yine farklı kültürleri tanımak için uçağımıza doğru heyecanla gidiyorduk. Planımızı yaklaşık 1 sene öncesinden yapmıştık. 3 günlük Katmandu Nepal gezimiz için herşeyimizle hazırdık. Araştırmalarımızı yapmış, dolu dolu geçecek bir 3 gün için heyecanımız tavan yapmıştı.
Katmandu'ya THY'nin direkt seferleri mevcut. Bunun dışında Qatar Havayollarının aktarmalı seferleri ile de Katmandu'ya ulaşabilirsiniz.
Uçağımız sabah gün doğumu sırasında Himalayaların arasında alçalmaya başladı. Güneşin Himalayaların karlı tepelerinden doğuşu bizleri yepyeni heyecanlara taşıyacağının habercisi idi.
Katmandu dağların arasında bulunduğundan dolayı oldukça dar bir havalimanı yaklaşım rotasına sahip, bundan dolayı da katmandu şehrinin üzerinde gezerek alçaldı.
Katmandu'yu havadan izlerken Tribhuvan Uluslararası Havaalanı'na indik.
Sabah gün doğumu ile iniş yaptığımız Katmandu bizi sıcak bir hava ile karşıladı. Otelimizi önceden booking.com dan ayarlamış olduğumuzdan Havaalanında bir taksiye binerek otelimize doğru yola çıktık.
Sabah insanların işe gitme telaşları, trafiğin özellikler Motorsikletlerin karmaşası eşliğinde genelde kalmak için tercih edilen Thamel'e (caddesi) giderken farklı bir kültürün izlerini incelemeye başlamıştık. Anayolun asfalt olması dışında yan yolların tümünün toprak yol olması öncelikli dikkatimizi çekmekteydi. Heryerden gelen motorsiklet korna sesi ise gürültülü bir trafiği olduğunun habercisi idi. Sonradan anladık ki, Tüm motorsiklet kullananlar kornaya sürekli basarak geldiğini ve nerede olduğunu belirtmek için parmakları yapışmışçasına basıyorlardı. bir süre sonra bu gürültülü alışkanlığa uyum sağladık.
Kahvaltıdan sonra Thamel sokaklarında dolaşmaya başladık. Dükkanlar yeni açılmaya başlamış, insanlar dar sokaklarda bisiklet ve motorsikletlerle işlerine gitmekteydi. Binalar genellikle ahşap ve kerpiç karışımı yapı malzemeleri ile yapılmış. Kathmandu deprem bölgesinde olduğu için genelde eski tapınakların duvarları ahşap kalaslar ile desteklenmekteydi. 2015 yılında yaşanan büyük depremde bir çok bina kullanılamaz hale gelmiş. Bazılarında tekrar restarasyona başlanmış. Ancak Nepal ekonomisi iyi olmadığından bu tür restarasyonlar zorluklarla yapılabiliyor.
Ekim ayının sonunda Diwali Festivali (Işığın Festivali) olduğundan dolayı her yer festival süslemeleri ve festival alışverişleri ile dolup taşmaya başlamıştı. Bir süre sonra kalabalık , motorsikletlerin durmak bilmeyen korna sesleri ile beraber ilginç bir hal almıştı. Sokakların arasında yürüyerek Durbar meydanına doğru yürüyüşümüze devam ettik.
sokakların arasında bir çok tapınak bulunmakta. Budizm ve Hinduizm tapınakları birbirlerine çok yakın olarak yapılmış. Bir çok tapınak dinler arası yardımlaşma ile tamamlanmış. Sokaklar arasında bunun güzel bir örneğine denk geldik.
DURBAR MEYDANI
Katmandu da bulunan Durbar Meydanı (Durbar Square) şehrin merkezinde yeraldığından dolayı yürüyerek kolaylıkla ulaşılabilir. Giriş için yabancı ülke vatandaşlarından günlük 1.000 Rupi alınıyor. Bu bedel meydanda bulunan tapınak ve sarayın yenilenmesinde kulllanılıyor.
Durbar meydanı etrafında üst katlarda birçok kafe mevcut buralarda dinlenebilir ve meydanı yukarıdan izleyebilirsiniz.
Malesef depremlerden Durbar Meydanındaki binalarda nasibini almış. Bazı eski tapınaklar tamamiyle yıkılmış durumda iken, bazı yapılar ahşap desteklerle desteklenmiş.
Durbar meydanında bir çok tapınak ile beraber eski saray gezilebilmektedir. Özellikle eski sarayın içerisindeki ahşap işçiliği göz kamaştırıcıdır. Tapınaklar piramit şeklinde çok katlı olarak inşaa edilmiştir. Meydanda bulunan bir bina "Yaşayan Tanrıça" Kumari'nin evi olarak adlandırılmakta , Kumari günün bazı saatlerinde pencereden bakıyor , ancak fotoğrafını çekmek yasak.
Eski saray kısmına girdiğinizde sağınızda beyaz bir yapı , sol ve karşınızda ise tamamen ahşap eski saray sizi karşılıyor. Ahşap işlemesindeki detay ve zerafet gerçekten saraylara yaraşır düzeyde. İç avluya geldiğinizde cumbalı ahşap yapılar sürekli fotoğraf çekerek tüm detaylara hakim olmaya çalışmanıza neden oluyor. Bu avlunun dışında ise Banyo yapmak için hazırlanan bir havuz ve etrafında eski saray'a ait ahşap restorasyon parçaları görülebilmektedir.
Malesef depremlerden Durbar Meydanındaki binalarda nasibini almış. Bazı eski tapınaklar tamamiyle yıkılmış durumda iken, bazı yapılar ahşap desteklerle desteklenmiş.
Durbar meydanında bir çok tapınak ile beraber eski saray gezilebilmektedir. Özellikle eski sarayın içerisindeki ahşap işçiliği göz kamaştırıcıdır. Tapınaklar piramit şeklinde çok katlı olarak inşaa edilmiştir. Meydanda bulunan bir bina "Yaşayan Tanrıça" Kumari'nin evi olarak adlandırılmakta , Kumari günün bazı saatlerinde pencereden bakıyor , ancak fotoğrafını çekmek yasak.
Eski saray kısmına girdiğinizde sağınızda beyaz bir yapı , sol ve karşınızda ise tamamen ahşap eski saray sizi karşılıyor. Ahşap işlemesindeki detay ve zerafet gerçekten saraylara yaraşır düzeyde. İç avluya geldiğinizde cumbalı ahşap yapılar sürekli fotoğraf çekerek tüm detaylara hakim olmaya çalışmanıza neden oluyor. Bu avlunun dışında ise Banyo yapmak için hazırlanan bir havuz ve etrafında eski saray'a ait ahşap restorasyon parçaları görülebilmektedir.
Katmandunun sokakları dar ve labirent gibi. Gezerken sürekli arkanızdan veya önünüzden gelen motorsikletlerin korna sesleri ile önce irkiliyor, bir süre sonrada bu sese alışıyorsunuz.
Sokaklarda gezerek çevremizi biraz fotoğrafladıktan sonra bir taksi tutarak Maymun Tapınağını görmeye gittik.
Swayambhunath Stupa - diğer adıyla Maymun Tapınağı
Farklı budist grupların birbirleriyle yardımlaşarak yapmış oldukları bu tapınak aynı zamanda Katmandu şehrini kuş bakışı izlemek için mükemmel bir nokta. Şehrin dar sokakları, evlerin düzensizliği, tapınaklar ve daha fazlasını gözlemleyebilir, şehri çevreleyen dağlardan gelen havayı ciğerlerinize çekebilirsiniz.
Tapınağın bulunduğu tepeye iki noktadan ulaşabilirsiniz. Genelde şehrin merkezinden geliyorsanız alt kısmındaki girişi kullanacaksınız. Öncelikle sizi tapınağın zillerle dolu çevre duvarları karşılıyor. Alt kapıdan girince tapınağa kadar uzun ve yorucu bir merdiven ile bu merdivenin iki başında buda heykelleri sizleri mistik bir havaya sokuyor.
Merdivenleri çıkarken Buda sizi yukarıdan gözleri ile izliyor. Yukarıya çıkınca ana tapınak ve yanlarında keşişlerin eğitildiği binalarla karşılaşıyorsunuz. Tabiki birde maymunlar. Maymunlar her yerde gruplar halinde dolaşıyorlar, ziyaretçilerin verdiği yiyecekleri yiyorlar. Maymunların sizden bir anı almasını istemiyorsanız yanınızdaki eşyalara dikkat etmeniz gerekli.
Maymun tapınağını gezdikten sonra bugünkü son durağımız olarak belirlediğimiz Bouddha Stupa'ya yine bir taksi ile ulaştık.
Bouddha Stupa
Bouddha Stupa yapı olarak en büyük Buda tapınağı olarak nitelendirilmektedir. Çevresinde saat yönünde dönülmesi esas olduğundan sakın diğer yönde gezmeye kalkmayın. Tapınağın etrafı daire şeklide dükkanlarla çevrili, bazı dükkanların teraslarında kafeler bulunmakta ve tüm alanı rahatça izlemenize izin verilmektedir.